{
    "title": "Migren Çeşitleri",
    "image": "https://www.migren.gen.tr/images/migren-cesitleri.jpg",
    "date": "21.01.2024 15:42:57",
    "author": "mustafa kaya",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Migren çeşitleri,</b> Genel olarak ataklar halinde ortaya çıkmakta olan, kafanın tek tarafına yerleşen ve zonklayıcı bir baş ağrısı şeklidir. Bu ataklar 4-72 saat arasında değişim göstermektedir. Bu ataklar sırasında baş ağrısının yanında bulantı, kusma, normal ışık ve sesten rahatsız olma gibi şikâyetlerde görülmektedir. Migren genelde sinirsel bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Beyinde bulunan bazı kimyasal maddelerin azalması ya da etki göstermemesi sonucu ortaya çıktığı iddia edilmektedir. Migrenin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katıdır. Bu farklılığın sebebi kadındaki hormonal değişiklikler olduğu bilinir. Hastaların çoğunda atak 40 yaşından önce ortaya çıkmaktadır. En çok görülen auralı ve aurasız migrendir. Bunlar arasında en sık görülen migren tipi aurasız migrendir. Migren hastalarının yaklaşık yüzde 90'ında görülen basit migren türüdür. Bu tür baş ağrısı ile başlayıp baş ağrısı ile bitmektedir. Migreni diğer baş ağrılarından ayıran en önemli özellik yarım baş tutmasıdır. Ancak ağrı şiddetlendiği zaman tüm başa yayıldığı bilinir. Zonklayıcı olması ağrının yanında bulantı, kusma, ışık ve görüntü rahatsızlığının olması migren olasılığını arttırdığı bilinir.</div><div><br></div><div><b>Migreni tetikleyen etkenler</b></div><div><br></div><div>Sigara dumanı, doğum kontrol hapları, stres, açlık, sıcaklık ve nem değişiklikleri, floresan ışığı ya da herhangi bir titreyen ışık, parfüm, basınç farklılıkları, kuvvetli rüzgâr, mevsimsel değişimler, uyku düzenindeki bozukluklar, adet dönemi, kadınlarda hormonal bozukluklar ve ağır kokular migreni tetikleyen etkenler arasında yer almaktadır.</div><div><br></div><div><b>Migren çeşitleri:</b> Migren genel olarak auralı migren ve aurasız migren olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ikisi dışında daha az görülmekte olan hemiplejik migren, oftalmik migren ve komplike migren gibi daha az rastlanan çeşitleri de vardır.</div><div><ul><li><b>Auralı Migren:</b>%15 oranında görülmekte olan bir migren türüdür. Bu migren türünde baş ağrısı başlamadan bazı belirtiler ortaya çıkar. Birçok hastada sağ ya da solu görmesinde sıkıntı oluşması, ışık sapmaları, karanlık noktalar belirdiğini görmek gibi şikâyetler ortaya çıkmaktadır. Hasta parlak ışıklar, zikzak çizgiler görmekte olduğunu ya da görmesinde bulanıklaşma meydana geldiğini ifade etmektedir. Bazı zamanlar ise bir gözünün hiç görmediğini söylemektedirler. Bu sorunlar yaklaşık olarak 15-60 dakika arası devam ettikten sonra baş ağrısı başlamaktadır. Auralı migren genetik unsurların daha çok rol oynadığı bir migren tipidir. Auralı migren hastalığı kişinin doğuştan özelliğidir. Genel olarak yirmi yaşından önce ortaya çıktığı bilinmektedir.</li><li><b>Aurasız Migren:</b> En yaygın görülen migren türüdür. Aurasız migren türünün riski bulunmamaktadır. Bu migren türünde doğrudan baş ağrısı ile başlayıp baş ağrısı ile sonlanmaktadır.</li><li><b>Hemiplejik Migren:</b> bu migren türü çok az sayıda hastada görülür. Ağrıdan önce tüm gün boyunca süren güçsüzlük, uyuşma, görme bozukluğu veya konuşma bozukluğu ortaya çıktığı bilinir. Hemiplejik migren komaya ve felce yol açabilen bir migren tipidir.</li><li><b>Baziler Migren:</b> bu migren türü yok denecek kadar az görülmektedir. Belirtileri çift görme, baş dönmesi, uyuşmalar ya da bulantı gibi belirtilerle kendini belli eder. Bu migren türü profilaktik tedavi olunmasını gerektirir.</li><li><b>Abdominal Migren:</b> Herhangi bir baş ağrısı hissetmeden günler sürecek bir mide bulantısı kendini gösterir. Karnın orta bölümünde durmadan tekrarlayan hafif ya da şiddetli ağrı nöbetleri geçirmekte ve bu durum bazen üç gün sürebilmektedir.</li><li><b>Retinal Migren:</b> Migren atağı başlamadan önce hastada körlük meydana gelmekte ve bir gözü görmemektedir. Bu durum dakikalar veya saatlerce sürebilmektedir. Bu durum belli bir süre sonunda düzelir. Fakat atak öncesi oluşan körlük yanlış tedavi edilmesi durumunda kalıcı hale gelebilmektedir.</li></ul></div>"
        }
    ]
}